Trump’a suikast girişimi: ABD savaşın eşiğinden döndü

ABD 5 Kasım’da düzenlenecek kritik Başkanlık Seçimlerine dört ay kala suikast girişimiyle sarsıldı. Eski ABD Başkanı ve Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı Donald Trump’a, seçimin neticesini belirlemeye namzet salıncak eyaletler arasında yer alan Pennsylvania’da yaptığı seçim mitingi sırasında suikast girişiminde bulunuldu. Trump miting sırasında konuşmasını yaparken birkaç el silah sesi duyuldu ve eski ABD Başkanının seslerin hemen ardından başını tutarak kürsünün altına uzandığı görüldü. Hemen ardından gizli servis ajanları Trump’ı yoğun koruma altına aldığı görüldü. Koruma önlemleri altında podyumdan indirildiği sırada, Trump, kafasında kan olduğu halde yumruk gösterisiyle taraftarlarına “Mücadeleye devam” mesajı verdi. Saldırgan olay yerinde öldürülürken, derin siyasi kutuplaşma yaşayan ülkenin iç savaşın eşiğinden döndüğü kaydediliyor.

Yüksek bir noktadan ateş açıldı

Suikast girişiminin ardından açıklama yapan ABD’li üst düzey yetkilileri korumakla görevli Gizli Servis “saldırganın miting alanı dışındaki yüksek bir noktadan, 18.15 sıralarında sahneye doğru birden çok kez ateş açtığını” belirtti. Açıklamada mitinge katılan bir kişinin öldüğü, iki kişinin de ağır yaralandığı söylenirken, ajanların saldırganı olay yerinde öldürdüğü kaydedildi. Sosyal medyadan yayınlanan görüntülerde yaklaşık 7 el silah atışı sesi duyulduğu kaydedildi.

Mermi sağ kulağını deldi

Suikast girişiminden yaralı kurtulan Donald Trump olayın hemen ardından kendi sosyal medya platformu Truth Social’da yaptığı ilk açıklamada “saldırıda yaptıkları çabuk müdahaleden” dolayı Gizli Servis ve diğer kolluk güçlerine teşekkür etti. Trump, miting sırasında hayatını kaybeden taraftarının yakınlarına başsağlığı dilerken “Böyle bir olayın ülkemizde yaşanması inanılmaz” dedi. Trump ayrıca “Sağ kulağımın üst kısmını delen bir mermiyle vuruldum. Bir şeylerin ters gittiğini hemen anladım. Bir vızıltı sesi ve silah sesleri duydum ve deriyi delen mermiyi derhal hissettim. Çok fazla kanama vardı ve o an neler olduğunu fark ettim” ifadelerini kullandı.

Tanrı engelledi

Hastanedeki kontrollerin ardından New Jersey’e dönen Trump, burada da ikinci bir açıklama yayınlayarak, “mitinglere devam” mesajı verdi. Trump, “Düşünülemez olanın gerçekleşmesini engelleyen yalnızca Tanrı’ydı. Korkmayacağız, bunun yerine inancımızda dirençli ve kötülük karşısında meydan okuyan olarak kalacağız” dedi. “Şu anda, birlik olmamız ve Amerikalılar olarak gerçek karakterimizi göstermemiz, güçlü ve kararlı kalmamız ve kötülüğün kazanmasına izin vermememiz her zamankinden daha önemlidir” diyen Trump, “Ülkemizi ve hepinizi gerçekten seviyorum ve bu hafta Wisconsin’den büyük ulusumuza seslenmek için sabırsızlanıyorum” sözleriyle mitinglere devam mesajı verdi.

Güvenlik açığı mı var?

Trump’ı hedef alan saldırının 137 metre gibi oldukça yakın bir mesafeden gerçekleştiği belirtilirken, 20 yaşındaki saldırganın elinde bir otomatik tüfekle nasıl olup da alana girdiği ve çatıya çıkarak Trump’ı hedef aldığı tartışma konusu oldu. Washington Times gazetesi, Trump’a suikast girişiminin ardından güvenlik zafiyetinin gündeme geldiğine ve gizli servisin cevaplaması gereken sorular olduğuna da dikkat çekti. Los Angeles Times gazetesiyse Amerikan başkanları ve eski başkanların dünyada en iyi korunan politikacılardan olduğuna dikkat çekti. Trump’a suikastın güvenlik protokolleriyle ilgili soru işaretlerine yol açtığı belirtildi.

Uyardık, kulak asan olmadı

Saldırı sonrası bir görgü şahidi İngiliz BBC televizyonuna açıklamasında Gizli Servis’e saldırganı bildirdiğini ama güvenlik güçlerinin kendisine kulak asmadığını iddia etti. Greg isimli görgü şahidi, BBC muhabirine mitingi takip etmek için görüş açısı müsait olan ve yüksekte bir yere geçtiklerini söyledi. “Onu çok net bir şekilde elinde tüfekle görebiliyorduk” diyen şahit, polislerin yerde olduğunu ve sağa sola koşuşturduğunu belirtti. Polislere “Hey, burada elinde tüfek olan bir adam var” dediğini söyleyen Greg isimli görgü şahidi, polislerden bir karşılık alamadıklarını ve güvenlik güçlerinin “olan bitenden haberi olmadığını” savundu. Öte yanda Gizli Servise bağlı keskin nişancıların çatıya çıkan saldırganı nasıl olup da tespit edemediği de sorular arasında yer aldı.

Kongre baskını ve kutuplaşma

Trump’ı hedef alan suikast girişimi ABD ve dünyanın kritik gelişmelerle karşı karşıya kaldığı bir dönemde gerçekleşti. Eski ABD Başkanı, ikinci adaylık dönemiyle birlikte hakkında açılan birçok davayla karşı karşıya kalmış durumda. Bu davalardan biri olan “Sus payı” diye anılan davadan hüküm giyen Trump’ın taraftarları mahkeme süreçlerini siyasi olarak niteliyor. 2020 yılında yapılan seçimlerin ardından ABD siyasetinde zirve yapan kutuplaşma, seçimi kaybeden Trump taraftarlarının ABD Kongresi’ne baskınıyla neticelenmişti. Trump’a suikast girişiminin başarılı olması durumunda ülke çağında silahlı kalkışmaya varacak büyük olaylar yaşanabileceği ve ülkenin iç savaşın eşiğinden döndüğü yapılan değerlendirmeler arasında yer aldı.

Ukrayna’da barış masası kurmak istiyor

27 Haziran’da mevcut ABD Başkanı Joe Biden ile çıktığı televizyon münazarasında rakibi karşısında büyük üstünlük sağlayan Trump, kamuoyu yoklamalarında da önde gözüküyor. Trump’ın ikinci dönem göreve gelmesi halinde başta ABD ekonomisi olmak üzere düzensiz göç ve dış politikada önemli değişikliklere imza atması bekleniyor. Özellikle Ukrayna Savaşı’nda Rusya ile barış müzakerelerinin başlaması konusunda inisiyatif alması beklenen Trump’ın rakibi Joe Biden’ı 3. Dünya Savaşı’nı çıkarmaya çalışmakla suçladığı da biliniyor.

Biden’ın açıklaması tepki çekti

ABD Başkan Joe Biden, Trump’a yönelik saldırının ardından açıklamasında olayla ilgili bilgi aldığını belirtirken rakibi için “güvende ve iyi olduğu için müteşekkirim. Ona, ailesine ve mitingdeki herkese dua ediyorum.

Jill ve ben Trump’ı güvende kıldıkları için Gizli Servis’e müteşekkiriz. Bu tür şiddetin Amerika’da yeri yok. Ulusça birleşip, olanları kınamalıyız” dedi. Biden’ın saldırıya ilişkin “suikast girişimi” ifadesini kullanmaması Cumhuriyetçilerin tepkisini çekti.

AR-15 ile hedef aldı

Washington Post’un haberine göre, Trump’a miting sırasında suikast girişiminde bulunduğu bildirilen ve olay yerinde öldürülen saldırganın “ArmaLite Rifle Model 15” (AR-15) tipi yarı otomatik tüfek kullandığını belirtildi. Saldırgan Thomas Matthew Crooks’un kullandığı AR-15 tipi yarı otomatik silah, başta askeri alanda kullanılması için tasarlansa da silah üreticilerinin kendi versiyonlarını piyasaya sürmesiyle ABD’de sivillerin en çok satın aldığı silahlardan biri haline geldi.

Thomas Matthew Crooks

Kimliği DNA analiziyle bulundu

Soruşturmayı yürüyen FBI, öldürülen saldırganın kimliğini Thomas Matthew Crooks olarak açıkladı. 20 yaşındaki saldırganın mitingin gerçekleştiği Butler’da yaşadığı kaydedildi. ABD Gizli Servis ajanslarınca etkisiz hale getirilen Crooks’un üzerinden kimlik çıkmadığı ifade edildi. FBI, Crooks’un kimliğinin DNA analiziyle belirlendiğini açıkladı. Crooks’un sabıkasının olmadığı ifade edilirken, saldırıyı neden düzenlediğinin ise hala soruşturulduğu bildirildi. Zanlı Crooks’un, Pensilvanya’nın seçmen veri tabanında Cumhuriyetçi olarak yer almasına rağmen, 2021’de 17 yaşındayken “Progressive Turnout Project” adında Demokrat görüşlü siyasi eylem komitesine 15 dolar bağış yaptığı ortaya çıktı.

Erdoğan: Şiddetle kınıyorum

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eski ABD Başkanı Donald Trump’a yönelik miting sırasında düzenlenen suikast girişimini kınadı. Erdoğan, “Sayın Trump’a, ailesine ve sevenlerine en içten geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. ABD seçimlerine ve küresel istikrara gölge düşmemesi için saldırıyla ilgili tahkikatın en etkili biçimde yapılacağına, faillerin ve azmettiricilerinin en kısa sürede adaletin huzuruna çıkarılacağına inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

4’ü öldü, 6’sı kurtuldu

Eski ABD Başkanı Donald Trump, ülke tarihinde saldırıya uğrayan başkanlar ve başkan adayları arasına eklendi. ABD siyasi tarihinde suikasta uğrayan 4 başkan hayatını kaybederken, 6’sı ise kurtuldu. Eski ABD Başkanı Abraham Lincoln, 14 Nisan 1865’te öldürülen ilk ABD başkanı olarak tarihe geçti. ABD’de suikasta kurban giden ikinci başkan ise 2 Temmuz 1881’de James Garfield oldu. Ülkede üçüncü suikast ise 6 Eylül 1901’de 25. ABD Başkanı William MCKinley’e yapıldı. ABD’de ölümle sonuçlanan son suikast ise Kasım 1963’te 25. ABD Başkanı John F. Kennedy’ye düzenlendi. 32. ABD Başkanı Franklin Roosevelt ise 15 Şubat 1933’te Miami’de silahlı saldırıya uğradı. 5 Eylül 1975’e gelindiğinde suikastların hedefi bu sefer 38. ABD Başkanı Gerald Ford oldu. Ford, aynı yıl birkaç hafta içinde iki suikast girişimine maruz kalırken bunları yara almadan atlattı. 40. ABD Başkanı Ronald Reagan ise Mart 1981’de başkent Washington bir konuşmasından çıkıp konvoyuna doğru yürürken uğradığı silahlı saldırı sonucu yaralandı. Ülkenin 43. Başkanı George W. Bush’a ise 2005’te Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili ile Tiflis’te katıldığı bir mitingde konuşması esnasında el bombası atıldı. El bombasının pimi, mendil çok sıkı sarılı olduğundan takılı kalınca bomba infilak etmedi.